🎧 Renkradyo’nun Kurucusu Tanju Mutlu ile “Renklerle Başlayan Bir Yolculuk” 💫

Giriş

Bazı projeler sadece bir fikirle değil, kalpten gelen bir niyetle doğar.

Tanju Mutlu için radyo; yalnızca müzik değil, insanların birbirine dokunduğu samimi bir alan. Bu duyguyla kurulan Renkradyo, kısa sürede sanatın, dostluğun ve içtenliğin buluşma noktası haline geldi. Her yayında yeni bir hikâye, her konukta başka bir renk var… Biz de bu renkli yolculuğu kurucusu Tanju Mutlu’dan dinledik. 💬

RÖPORTAJ

 

Gülşah Çam:

Renkradyo’nun kuruluş hikayesi nasıl başladı?

Tanju Mutlu:

“Yıllar öncesine dayanan bir radyoculuk hikayesi var aslında. 2000’lerin başında bir radyo programcısı serüveninin ardından, 2021 yılında Renkradyo’yu kurdum. Bu radyo, hem eski tecrübemin hem de içimdeki tutkunun bir yansıması oldu.”

Gülşah Çam:

“Renk” kavramı radyonuzun isminde önemli bir yer tutuyor. Bu sizin için ne ifade ediyor?

Tanju Mutlu:

“Her insan, her duygu ve her şarkı bir renk aslında. Hepimiz bu renkleri içimizde barındırıyoruz. Her kulağa ve insana hitap etmenin yolu, içimizdeki renklerden geçiyor. Renkradyo da tam olarak bu duygudan doğdu: herkesin renginin buluştuğu bir yer olmak.”

Gülşah Çam:

Yayın anlayışınızı ve sizi diğer dijital radyolardan ayıran yönlerinizi nasıl tanımlarsınız?

Tanju Mutlu:

“Renkradyo’yu diğer platformlardan ayıran temel fark, samimiyet. Bizim için teknik detaylardan daha önemli olan, dinleyiciye duyguyu doğru aktarabilmek. Yayınlarımızda bu içtenliği hissettirdiğimizi düşünüyorum. Her yayında doğal, gerçek ve insani bir bağ kurmaya çalışıyoruz.”

Gülşah Çam:

Sanatçılarla yaptığınız yayınlarda çok samimi bir hava hissediliyor. Bu bağ nasıl kuruluyor sizce?

Tanju Mutlu:

“Programcılarımız, konuk sanatçılarla yayına geçmeden önce özenli bir hazırlık süreci geçirir. Sanatçının hayatını, çalışmalarını, projelerini incelerler. Sorular içten olunca sohbet de samimi hale geliyor. Aslında Renkradyo’nun enerjisi de tam olarak buradan besleniyor.”

Gülşah Çam:

Konuk sanatçılarla kurulan bu iletişim, radyoya nasıl bir ruh katıyor?

Tanju Mutlu:

“Her konuk, Renkradyo’ya kendi duygusunu getiriyor. Bir sanatçıyı yayına aldığınızda, onunla birlikte dinleyici kitlesi de o atmosfere dahil oluyor. Canlı yayınlarda konuklar genellikle çok sıcak, çok doğal oluyorlar. Bu da radyoya yaşayan, nefes alan bir ruh kazandırıyor.”

Gülşah Çam:

Dinleyici kitlesiyle kurduğunuz bağı nasıl tanımlarsınız?

Tanju Mutlu:

“Her yaşa, her tarza ve her duygudan insana hitap etmeye çalışıyoruz. Dinleyici, kendini bulduğu bir ses duyduğunda o bağ kendiliğinden oluşuyor. Yeni katılan, bizi severek takip eden dinleyicilerimiz oldukça radyomuzun enerjisi ve motivasyonu da güçleniyor.”

Gülşah Çam:

Dijital çağda bir radyo kurmak size neler öğretti?

Tanju Mutlu:

“Dijital çağ, öğrenmenin ve gelişmenin bitmediğini gösterdi bana. Artık teknik aksamlar çok daha az ama üretim kapasitesi çok daha yüksek. Bir yandan teknolojiyi, bir yandan duyguyu dengelemeyi öğrendim. Bu çağ, aslında radyoculuğun yeniden doğuşu bence.”

Gülşah Çam:

Önümüzdeki dönemde dinleyicileri ve konuk sanatçıları hangi yenilikler bekliyor?

Tanju Mutlu:

“Renkradyo sürekli yenilik içinde bir platform. Koordinatörlerimiz Ayşe Dokur ve Gülşah Çam ile birlikte her yayıncının fikrini önemsiyor, yeni projeler geliştiriyoruz. Radyomuzun mobil uygulaması ve ikinci web sitemiz renkradyo.com.tr aktif hale geldi. Bu yeniliklerle dinleyicilerimize daha hızlı, daha erişilebilir bir yayın deneyimi sunacağız.”

Gülşah Çam:

Son olarak, Renkradyo dinleyicilerine ve size eşlik eden sanatçılara neler söylemek istersiniz?

Tanju Mutlu:

“Hayat bir yolculuk… Renkradyo bu yolculukta bizi birbirine bağlayan bir köprü oldu. Sanatçılara, dinleyicilerimize ve bu hikâyenin bir parçası olan herkese gönülden teşekkür ediyorum. İyi ki varsınız, iyi ki birlikteyiz.”

🌈 Teşekkür Samimi paylaşımları ve içten cevapları için Tanju Mutlu’ya teşekkür ediyoruz. Renkradyo, her yayında bir hikâye, her konukta bir renk, her seste bir yürek taşımaya devam ediyor. “Her frekansta değil, her kalpte iz bırakan bir ses olmak dileğiyle…”